![]() |
Ve Güneşi Göremedi Şafak, Yazgülü Aldoğan, Alfa Yayınları, 164 sf., 12 TL. |
Ve Güneşi Göremedi Şafak gazeteci-yazar Yazgülü Aldoğan‘ın ikinci romanı. Valla baştan söyleyeyim ben Yazgülü Aldoğan‘dan bu kadarını beklemiyordum. Kendisi gazeteci olarak beğendiğim ve takip ettiğim biridir ama gördüm ki roman konusunda da gayet başarılıymış. İlk romanı Kiralık Adam‘ı okumamıştım ama en kısa zamanda okuyacağım. Ben kitabı erkek gözüyle okuduğum için zaman zaman kitabın kadın kahramanı Şafak‘a kızdım. Kadınlar daha çok hak verecektir onun yaşadıklarına ama ben ne kadar çok empati kurmaya çalışsam da kuramadım açıkçası.
Roman, sevgilisinden ayrılan bir kadının ayrılık sürecinden sonra başına gelenleri anlatıyorlar. Ayrılığın nedenini buradan söylemeyeyim ama öğrendiğinizde çok şaşıracağınıza eminim. Kitapta, ayrılan bir kadının iç hesaplaşmaları ve hayata yeniden atılma çabalarını okuyacaksınız. Aldoğan, ayrılan kadınları iyi gözlemlemiş ve tahlil etmiş. Bir kadın ayrılınca neler hisseder bilemem ama bu kadar yaralanabileceklerini düşünmemiştim doğrusu.
Tamam birinden ayrıldın üzgünsün anladık ama bir toparlan, kendine gel arkadaş! Daha çok erkeklerde görülen “Dünyayı ben yarattım” havaları Şafak‘ta fazlasıyla mevcut. Yemek yemez, ağlar, zırlar, bir depresif haller… Tamam ayrıldın da dünya sonu mu? Ne istediğini de bilmiyor haspam. Her çiçekten bal alırsın, her gördüğünle kalırsın, sen kendini ne sanırsın, belki bir gün uslanırsın, uslan artık Şafak…!
Yazgülü Aldoğan katıldığı Aktüalite programında “Kitapta hep uç örnekler var. Bu uç örnekleri özellikle seçtim” demiş. Şafak biraz da uç erkek karakterleri seçen Aldoğan’ın hışmına uğramış sanırım. Bunları yazarken üzüldüm kızcağıza. Ama biraz da kendi seçimleri onu bu hale getirdi. Aldoğan da zaten “Ben bu kadar aptallık etmezdim” diyor.
Ve Güneşi Göremedi Şafak, ortamı detaylı detaylı betimleyen, kahramanlara kan kusturan, okuyucuyu da olayları da ayrıntılarla boğan, ağdalı süslü romanlardan değil. Kitapta ne eksik, ne fazla, her şey kararında. Sürükleyici, akıcı bir roman. Meraktan elimden bırakamadığım zamanlar oldu diyebilirim. Size de içtenlikle tavsiye ederim. Kitabı okuyacak erkekler kadınları biraz daha anlamaya çalışacak, kadınlar da Şafak’ı görüp onun yaptığı hataları yapmayacaklardır diye umut ediyorum.
Son olarak diyorum ki bu romandan iyi bir dizi çıkar. Aldoğan bunu bir an önce senaryolaştırsın ve satsın derim.
Yazgülü Aldoğan’ın Kişisel Sitesi: http://yazgulualdogan.com/
Twitter Adresi: https://twitter.com/YZGLLDGN
Arka Kapak Yazısı
“Ayrılık, yaşanan acıların en büyüğü. Ölümü de acı kılan ayrılık değil mi? Yoksa Allah’a, Tann’ya, Nirvana’ya, ilahi bir güce inananlar, ona kavuşmak için acele bile edebilirdi! Ama ayrılık… Hele severken ayrılmak, hele terk edilmek aşkın en acı veren hali olduğunu bütün uzmanlar kabul ediyor. Erkekler çözümü şiddette ararken kadınlar sorguluyor, yüzleşiyor: Yüzleşme, aşkını yitiren kadının en acılı iyileşme süreci. Neden bitti? Neden gitti? Kime gitti? Onun benden fazla nesi vardı? Benim neyim eksik? Suçum ne? Hele yüzleşen, sorgulayan kadın Şafak’sa… Çocuksu güzelliğinin içinde seksi bir kadın saklıysa! Aşkı yaşadığını sandığı bir noktada, erkeğin zaten ufak ufak gittiğini, veda ettiğinde anlarsa… Nereye gittiğini bile soramadıysa… O yüzleşme çok uzun sürer! Acı, gözyaşlarıyla akıp gitse keşke.
Şafak, kaybettiği aşkının yüzleşmesini aylarca yaşadı, her erkekte onu ararken aşkı ıskaladı. Bulduğunda çok mu geç olmuştu?”
Arka kapak yazısına bakarak bu kitabı çok zor alırdım ben ya :p
:)))
Birinci kitabını çok değişikmiş diye okuduğumu hatırlıyorum. Bu kitabı duydum ama hiç karşıma çıkmadıki alayım. Paylaşım için ve güzel yorumun için sağpl.
Gururlu anne
Ben de birincisini okumadım henüz. 🙂 Her kitabın okunacağı bir gün mutlaka vardır. Ben teşekkür ederim yorumunuz için.. ;))