Ana sayfa Uncategorized Makyajını Çok Sevdim, Çıkar Onu Bebeğim

Makyajını Çok Sevdim, Çıkar Onu Bebeğim

465
7
Makyaj yapmak diye bir şey olmasaydı bu kadınlar ne yaparlardı çok merak ediyorum.
Belki de kadınlar arası kıskançlık bu kadar fazla olmazdı.
Dünya daha güzel bir yer olurdu. Savaşlar olma… hop çok gittin, ağır ol molla desinler.
En önemlisi bir kadın güzel mi değil mi anlamak için şüpheye düşmek zorunda kalmazdık.
*
Bu makyaj işini ilk olarak Mısırlılar başlatmış.
“Gözlerine sürme çekmiş gözlerine, sosyeteye girmiş Mısırlı
güzeli”
durumu söz konusuymuş.
*
Önceden kadınlar beyaz olabilmek için çabalarlarmış.
Neden?
Güneşin altında, tarlada çalışan ırgatlar bronzlaşır, soylular ise beyaz
kalırlar.
Şimdilerde ise güneş altında saatlerce yatarak ya da parayla
bronzlaşmak moda.
Neyse, konumuz makyaj.
*
Ey kadınlar, elinizde nasıl bir güç olduğunun farkında mısınız?
Yap makyajı, kahrolsun kusurlar, sivilceler.
Kaşın mı yok, dert ettiğin şeye bak, boya gitsin.
Yarım saat makyaj yapıp, kendisine “Ben çok güzelim” dedikten sonra sokaktaki diğer kadınları beğenmeyenler de yok değil hani.

Barbie’den makyajı alın, geri neyi kalır ki…

Erkeklerin ise böyle bir şansı yok.
Biz de makyaj yapalım demiyoruz ama sizin on beş dakikada bambaşka bir insana dönüşmenizi fazlasıyla kıskanıyoruz.
Biz anca saçımız, sakalımızla oynuyoruz. Ama ona bile karışmayı bir şekilde başarıyorsunuz.

“Ben sakal sevmiyorum, kes sakallarını.” 
“Canım bas git yoksa tatsızlık çıkacak.”
*
Bir de makyaj yapmadan Hikmet Abi‘ye benzeyen kızların, erkekleri bakımsızlıkla suçlaması meşhurdur.
“Aa erkekler çok bakımsız.”
Senin gibi suratımıza badana
boya yapmadık ondandır belki de.
*
Geçen bir haberde okumuştum, Marc Jacobs erkekler için de makyaj malzemeleri üretmeye
başlamış.
Yakın zamanda değil ama bir elli sene sonra makyaj yapan erkekleri
gördükten sonra kadınların makyajdan soğuyacağını düşünüyorum. 
*
Bu makyaj aslında fena bir şeydir.
Bir tanıdığınızın düğününe gidersiniz. Düğünden sonra yeni evlilere oturmaya gidip gelin nerede diye sorarsınız. Halbuki kadın karşınızda oturuyordur. Gerçi çoğunlukla kişi kendisiyle barışıktır:
“Makyajlıydım ya ondan tanıyamamışsınızdır.”
*
Bu yazıyı okuyan kadınlardan “Yok biz doğal güzeliz” diyenleriniz varsa kanıtlara geçelim isterseniz.
Aşağıdaki videodaki kızlarımız bildiğiniz çirkin.
“Aa niye öyle söylüyorsun çirkin kadın yoktur ruh güzelliği…” vs. demeyip çirkine çirkin deyin. Makyajsız halleri ile makyaj yaptıktan sonra ne hale geliyorlar bir bakın.
Bir makyaj insanı bu kadar mı değiştirir arkadaş! İzleyin kendiniz karar verin:

O herkesin ayılıp bayıldığı mankenlerin, oyuncuların vs.’nin de güzelliğinin yüzde 50’si makyaj. 
Yüzde elli dedim, yine insaflı davrandım.
Çoğunu sokakta görsen dönüp bakmazsın. Örneklerimize bakalım:

Soldaki Eva Longoria: “Abla, camları geçen geldiğimde silmiştim. Bu sefer silmeye gerek yok he mi?”

Soldaki Jennifer Lopez: “Evin ütüsü bir yandan, çocuklar bir yandan genç yaşta çöktük be yenge. 
Dur çay koyıyım da içelim.”

Soldaki Mila Kunis: “Ne bahıyon? Birine mi benzettim gardaş?”

Yukarıda verdiğim örneklerin Türk versiyonları da mevcut ama isim vermiyorum.
Bilen biliyor zaten. Onlar da kendilerini biliyor ama hâlâ prenses havalarında dolaşıyorlar.
Gördüğüm yerde suratlarına bir kova su boca edesim geliyor ama kendimi tutuyorum.
*
Bir de ellerinde böyle bir imkân varken onu kullanmayanlar var. Bkz. annem.
Paris’e gittiğimde kadına kalkıp makyaj seti almıştım (makyaj seti ne arkadaş, yok boya takımı).
Yüze sürülenlerden almıştım diyeyim siz anlayın (ANLAMADILAR).
Sus Güven, batırdın bari sıvama. 
Alet çantası gibi dışarı doğru açılan güzel bir şeydi. Renk renk, her gün birini sür.
Sonuç; bir kere ya kullandı ya kullanmadı. Ama kadın da haklı tabii kim uğraşacak onunla her gün.
*
Sakın yanlış anlaşılmasın, ben makyaj yapılmasın demiyorum.
Aşırıya kaçılmasın, makyajın kadınları olduğundan daha
güzel gösterdiği kabul edilsin ve fazla havalanılmasın.
Sonra kız güzel mi değil mi anlayamıyoruz arkadaş! 
Makyajını sil de öyle gel mi diyelim!

7 YORUMLAR

  1. Bende makyaj yapılmasın istemiyorum ama sadece makyajsız kadını bakımsız ilan etmeyin, istiyorum-istiyoruz.. 🙂 🙂
    Hem ben ünlüleri böyle ikiye ayırmaya da karşıyım. Biz onu makyajlı hali ile tanıdık, makyajsız hali tabiki garip gelecek. Ama çirkin demek bence yanlış.
    Yeri geldi, burada da söylüyorum tekrardan, makyaj yapmak bakım yapmak demek değildir. Lütfen farkı bilelim. 😀
    Bu konuda yalnız olmadığımı biliyorum. Reklam yaptırmayın bana şimdi burada. 🙂

  2. O makyajı yapması neyse de çıkartması çok büyük dert. Hele ki gece, uykun gelmiş yatacaksın ve yüzünde makyaj olduğunu hatırlıyorsun! Çok zor.. O yüzden ben çoğunlukla yapmıyorum, rahatım. Sağdaki hallerime alıştırmadığım için kimseyi sol taraftaki halimi de garipsemiyorlar 🙂 Gerçi resimdekiler kadar vahim değil halim. Hele o barbi ne öyle, kızım görse bir daha bebeğini almak istemeyecek 🙂 Erkekler makyaj yapmasın yaa, toplum buna hazır değil bence, uzun süre de olmayacak. Tayta benzer pantalonlar yetti bize şimdilik erkeklerde.

  3. Özellikle Mila Kunis'in Fotoğrafı yoğun çalışma saatlerinden sonra uyku öncesi çekilmiş bir fotoğraf gibi geldi bana. Günün yorgunluğu ve uykusuzluk her kadını çirkin gösterir. Yaşlansan bile sürekli güzellik için en önemli sır, uyku, uyku, uyku. Örneğin, senin de yukarıda belirttiğin gibi çoğumuz Hollywood ünlülerinin güzelliklerine ağzımız açık bakarız ama, ne yazık ki ben böyle düşünmek yerine onlara acıyorum. Lafın gelişi değil, gerçekten acıyorum. Sen onca para kazanacağım diye yoğun çalışma saatlerine ayak uydur, uykusuzluktan ağzınla gözlerin yer değiştirsin, genç yaşta cildin ıslak çamaşır gibi sarksın, aşırı makyajdan yüzün erkenden kırışsın. Aslında Hollywood ünlülerinin hayatının arkasında yatan gerçek tamamen bu. Hayır, o kadar parayı kazanıp da yiyebiliyorlar mı? Malikaneler, lüx arabalar hepsi görüntü. Hiçbirinin çalışmaktan o güzel evlerde yaşamak ve o güzel arabalara binmek gibi bir vakitleri yok ki. Bir Hollywood yıldızının azami serbest etkinlik süresinin günde 8 saat olduğunu biliyor musunuz? Artık o 8 saat içinde ne yaptığın senin ilgilendirir. Git ister uyu, ister atla ferrari'ne keyfini çıkar. Tabii bu 8 saat pek çoğu için lüx bile. Bazıları için bu süre sadece 5 saat ile sınırlı. Kalan 16 ila 19 saat boyunca suratında makyaj, full stüdyodasın. Türkiye'de de bu aynı.

    Bu yüzden, günde 16 ila 19 saat boyunca ayakta kalmış bir insanın gerçekte güzel olabileceğine siz inanıyor musunuz? Ama bir kere bu işin içine girdiler mi çıkmaları da zor. Kendi çalışma saatlerini ayarlayabilmek için yıllar içinde çok kazanmış olmaları, çok ünlü olmaları, Hollywood'da çok yol kat etmiş olmaları gerekiyor. (Hani bizim dilimizde Türkan Şoray kanunlarını oluşturabilmek için.) O gün gelene kadar da iş işten geçmiş oluyor zaten… Dolayısıyle Hollywood ünlüleri sadece çekimlerde ve kırmızı halı geçitinde güzeller. Gören gözlerle baktığınızda, orada bile ne kadar isteksiz ve yorgun olduklarını görmek mümkün.

    İnanın ki hiçbir kadın, günde en fazla 8 saat çalışıp kalan 16 saati dilediği gibi kullanan, istediği zaman istediği kadar uyuyan bir kadından daha güzel olamaz.

  4. Makyajı hep birlikte bırakacaksak ne ala.
    Ama siz makyajlı kadınları bakımlı sanıp , kafalarını boya kutusuna sokmayanları bakımsız ilan etmeye devam edecekseniz o iş zor :))

    Yalnız ben o ünlüler yerinde olsam bu makyajsız fotoğraflarımın basına sızması intihar sebebim olurdu, NET!

  5. Elbette doğru denilenler… İnsanın asıl güzelliği makyajsız belli olur ama makyaj yapmak bakımlı olmak da değildir. Makyaja karşı değilim, doğru ve düzgün ve yerinde yapıldı mı neden kötü olsun? Özü gibi etrafta dolaşmaktansa gecenin yorgunluğunu örtmek neden kötü olsun ki? Bu sefer de erkekler ne bu öcü gibi geziyorlar makyaj yapsın az görüntü kirliliği olmasın diye dalga geçeler bence 😀

  6. Makyaj konusu bende gayet net: kullanmıyorum. Ne küçükken meraklıydım, ne şimdi. Kimse beni gördüğünde şaşırmıyor, en fazla "hep aynısın sen ya" diyorlar. Bu iyi bir şey mi bilmiyorum:))
    Not: Günlük yazı yazman güzel ama başka bloglara bakmaya fırsat bulamıyorsun sanki:)

Uyuşuk Hayalperest için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Please enter your comment!
Please enter your name here