81 Renk Noktası, 2000
Bütün gün müze gezdikten sonra
Sakıp Sabancı Müzesi‘ndeki
“MACK. Sadece Işık ve Renk” sergisi ile günü noktalayayım dedim.
18 Şubat‘ta ziyarete açılan sergiye gitmeden önce kafamda soru işaretleri vardı ama gezdikten sonra genel olarak sevdim diyebilirim.
“Gecenin en karanlık noktası, bize her zaman göz alıcı kız kardeşini, ışığı hatırlatır. … Eğer Bir sanatçı olarak tecrübelerimden yola çıkarsam, ışık olmadan herhangi bir yaratıcı girişim düşünemem; form olmadan ışık yalnızca parlaklıktır, aynen ışığın eşlik etmediği bir rengin renk olmadığı gibi.” Heinz Mack
Serginin başında
Heinz Mack‘ın yaşam öyküsü ve sergi hakkındaki yazılar sonrası renkler karşılıyor beni. Bundan önceki
“ZERO. Geleceğe Geri Sayım” sergisinde eserler hakkında fazlasıyla atıp tutmuştum ama serginin başlangıcındaki bu renk cümbüşü nedense beni kendine çekmeyi başardı.
Renk Sekizlisi-Goethe Anısına (Kromatik Takımyıldız)
Tuval üzerine akrilik ve yağlı boya
Ay Sapması Kromatik Takımyıldız 2005
Sakıp Sabancı Müzesi‘ndeki sergilere her gittiğimde âdetim olan bir şey var. Alt kata inmeden mutlaka yukarıdan aşağıya, aşağıda hangi eser var diye bakıyorum. Bu kez baktığımda kumlar ve büyük bir “x”işareti ile karşılaştım. Resim, heykel tamam ama kum, işi daha da ilginç hale getirdi haliyle.
Sergideki favori eserlerimden; İsimsiz, 2015
Sergide ne göreceğiz diye sorarsanız eğer: “Sergi, Mack’ın ZERO akımının belkemiğini oluşturan erken dönem eserlerinden yola çıkarak uzun ve üretken kariyeri boyunca ortaya çıkardığı resim, heykel ve kinetik sanat eserlerinden zengin bir seçki sunuyor. Sergide yer alan eserler arasında Mack’ın doğadaki renk ve formların izini sürerek açık alanlar için tasarladığı enstalasyon (yerleştirme) çalışmaları, farklı malzemeler kullanarak yaptığı anıtsal heykeller, ışık objeleri, rotorlar, rölyefler ve “Kromatik Takımyıldızlar” adını verdiği büyük boyutlu tablolar bulunuyor.” Basın bülteninden
Ahşap Üzerine Sentetik Reçine, 1959
Sanatçının rölyef çalışmalarını ise pek beğenemedim (Kimsin sen, çık dışarı!). Yani resimleri kadar beğenemedim desem daha doğru olur. Aslında uzun uzun bakınca güzelleşiyor mu ne?
TELE MACK.
Heinz Mack‘ın Sahra Çölü, Tunus’ta gerçekleştirdiği film çalışması. 17 dk.
Bir alt kata inmeden önce Mack’ın Sahra Çölü’nde gerçekleştirdiği film çalışması ile karşılaşıyorsunuz. Sonuna kadar sabırla seyrettiğim filmde yer yer aklıma
2001: Space Odyssey filmi geldi nedense. Saçma gelecek belki ama filmdeki siyah dikiltaş ile Mack’ın filmindeki gümüş plakalar arasında çağrışım yaptım ben.
“Mack, ışık ve yansıttığı tüm renkleri resim, heykel, enstalasyon ve rölyefleri de kapsayan geniş üretim yelpazesinde bir kaşif tutumuyla, yorulmadan takip eder. Doğu ve Batı, uygarlık ve doğa
aydınlık ve karanlık, sanatçının mutlak güzellik arayışında, şiirsel bir tutumla bütünleşir.”
Sanatçının siyah beyaz karşıtlığının gücüne inandığı mürekkep çizimleri de sergide yer almakta. Heinz Mack, çizimler için, “Benim için bir çizim, sözleri olmayan kusursuz ve şiirsel bir dildir,” diyor.
Perdahlı Mermer 2010, İrlanda Kireçtaşı 2010, Granit 2010, Kuvarsite 2012, Perdahlı Mermer 2007.
İçimdeki Çöl, 1963, Ahşap Üzerine Sahra Kumu
Rölyefleri beğenmedim demiştim ama İçimdeki Çöl adlı eserine bayıldım. Kariyeri boyunca farklı malzemeler kullanan Mack, bu eserinde Sahra Çölü’ndeki kumları kullanmış.
Üst kattan baktığımda aşağı görülen ve yukarıda bahsettiğim eser
Kumda Sudan Çarpı adında. Bana hâlâ artı işareti gibi geliyor ama çarpı da olur tabii, bakış açışı… Eser, pleksiglas, su ve kumdan oluşuyor.
En alt kata indiğinizde ise kinetik sanat eserleri sizi bekliyor olacak. Merdivenlerden aşağı inerken, “Bu katta sergilenen kinetik sanat eserleri, ortaya çıkardıkları güçlü ve değişken görsel efektler nedeniyle ışığa hassasiyeti bulunan bazı izleyenlerde rahatsızlık oluşturabilir…” şeklinde bir uyarı bulunuyor. İlk olarak karşınıza Heinz Mack‘ın Işık, Bir Wener Raeure ve Ralph Goertz yapımı 44 dk.’lık bir film çıkıyor.
Işıklı pleksiglas, elektrikli aksesuarlar
İlk başta söylemem gerekeni sonda söyleyeyim, başından sonuna “su gibi akıp giden” bir sergi olmuş “MACK. Sadece Işık ve Renk”. Renk ile başlayıp, ışıkla biten, ZERO akımının amacına yaraşır bir düzende yapılan eser yerleşimi, gelen ziyaretçilerin bir nevi “ışık” ve “renk”le bütünleşmesini sağlıyor.

ZERO akımının kurucularından ve akımı sonlandıran isim olan
Heinz Mack‘ın kişisel sergisinden, sergi hakkında önfikir olması açısından elimden geldiğince örnekler sunmaya çalıştım. Bundan bir önceki toplu sergi beni pek sarmamıştı ne yalan söyleyeyim. Ama bu kez sanatçının resim, heykel, rölyef, çizim, kinetik sanat eserlerinden oluşan sergisinden başından sonuna beklediğimin üzerinde keyif aldım. Bu kez kardeşimi götüremedim ama mutlaka fırsat yaratıp görmesini sağlayacağım.
“MACK. Sadece Işık ve Renk” sergisini
17 Temmuz‘a kadar
Sakıp Sabancı Müzesi‘nde ziyaret edebilirsiniz.
Güven Turan (@benolmeden) tarafından paylaşılan bir fotoğraf (1 Eki 2015, 12:08 PDT)
S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi Salı, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar: 10.00-18.00 Çarşamba ise 10.00-20.00 saatleri arasında açık. Pazartesi günleri kapalı. Çarşamba günü herkese ücretsiz, diğer günler ise tam 20, indirimli 10 TL. / Adres: Sakıp Sabancı Caddesi, Emirgan.
Oooo! Güven modern sanatla barışıyor mu? 🙂 Şaka bir yana 17 Temmuz'a kadar görmem lazım.
Ahaha tam değil ama alışıyorum diyelim. 😀 17 Temmuz'a kadar ben de giderim kesin 2-3 kere daha. 😀