Kaç Zil Kaldı Örtmenim?, ilk tayini Diyarbakır’ın Silvan ilçesine çıkan İstanbullu genç bir öğretmenin gözünden, bir ülkenin birbirlerine yabancılaşan insanları ve öğretmenlik yolunda uğradığı acı-tatlı durakların samimi hikâyesi.
Kaç Zil Kaldı Örtmenim?, Filiz Aygündüz, Doğan Kitap, 208 s., 14 TL
Kapak Tasarımı: Yavuz Korkut, 1. Baskı/Aralık 2010, 5. Baskı/Kasım 2012.
İstanbul’da doğup büyüyen ve rahat yaşamaya alışık yirmi üç yaşındaki bir öğretmen adayının tayini, Diyarbakır’ın Silvan ilçesine çıkarsa ne olur? Orada neler yapar, ne zorluklar çeker? Bir yandan terör belası, Türk-Kürt ayrımı derken diğer yanda kendisi gibi öğretmen olan bir Kürt gencine aşık olması genç kızın kafasını bir hayli karıştırır.
“Ölüm fikriyle başa çıkmak için hiç ölmeyeceğine ya da bir kuvvetin kendisini koruyacağına içte içe inanan insanların ortalama huzuru içindeydim.” s. 101.
Aslında hepimiz o genç öğretmen gibi değil miyiz? Öğretmen olsak ve ilk tayin yerimiz Doğu’ya çıksa aramızdan kaç Çalıkuşu çıkabilir? Aynı ülke içinde birbirimize fazlasıyla uzak değil miyiz? Kitapta da zaten kızın anne babası da gitmesini hiç istemiyor.
Roman fazlasıyla samimi ve okuyucuyu kucaklamayı başarıyor. Bunun arkasında da yazar Aygündüz‘ün 1995’te romandaki gibi Silvan’da, ikinci sınıfa giden çocuklara öğretmenlik yapması yatıyor olmalı.
Bunun dışında oldukça akıcı bir kitap ve sade bir üslupla yazılmış. Bu nedenle okurken okuyucuyu yormuyor. Ancak kolay okunması romanın mükemmel olduğu anlamına gelmiyor tabii. Yer yer fazlasıyla sıkıldım.
Biz-siz ayrımı, Türk-Kürt ayrımı, “Ay biz dedim” yok “Siz dedin” derken bu ikili ögeler üzerinde o kadar durulması ve yerli yersiz tekrarlanması bir müddet sonra “Yetti be!” dedirtiyor.
Olan durumu aktarmaya ve ayrım olmaması gerekmesine vurgu yaparken farkında olmadan ayrımı kendisinin yaptığını düşünüyorum. Zira ben Türk-Kürt denilerek ikiye ayırmaya karşıyım. Ayrım zaten bu noktada başlamıyor mu? Hangimiz saf Türk biri bana açıklasın lütfen? Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” dememiş mi? Tamam o zaman sorun nerede?
İnternette yapılan yorumlara da bakarsanız kadınların büyük bir bölümü kitabı ağlayarak okumuş. Ben mi fazla hödüğüm nedir, okuyanlara nerede ağladınız diye sormak istiyorum? Kaç Zil Kaldı Örtmenim?, kadınların, özellikle kadın öğretmenlerin daha fazla beğeneceğini düşündüğüm otobiyografi tadında bir roman olmuş.
“Silvan’da çay bahçesi yoktu.
Silvan’da sinema, tiyatro yoktu.
Silvan’da çiçekçi yoktu.
Bu yokların listesi uzadıkça uzuyordu.
En fenası Silvan’da kitapçı da yoktu.
Her şeyin “yok”la anlatıldığı bir kültürde, çocukların en çok kullandığı kelimenin “yoktur” olması bundandı belki de.” s. 99.
Dikkate alalım, teşekkürler!
''Hangimiz saf Türk biri bana açıklasın lütfen?'' Bunu bende çok merak ediyor. Herkes ayrım yapmayın ama ben Türk'üm diyor. Kendini ayırıyor.
bu kitabı Can Dündar'ın bir yazısında okumuş ve hemen almıştım.Kitap çıktıktan neredeyse bir yıl sonra okudum,okurken canlandırmaya çalıştım ama olmadı yapamadım,yazar ise yaşamış! Çok çok güzel bir kitaptı bence,idealleri olan herkes okumalı
@sezer eser perker Ne demek. 😉
@Usagi Aynen katılıyorum.
@Zahide Turhan Çok güzel değildi ama kötü de değildi bana göre. 🙂
Çok güzel bir kitaptır, okunmalı bence de …
Daha önce duymamıştım bu kitabı, not alıyorum gerçekten merak ettim okumak isterim.
Ağlarsam söz haber vereceğim 🙂
@Hayat İzlerim, Kitap Sesleri İdare ederdi. 😀 Okunmalı diyemeyeceğim. :))
@Keşke Gerçek Olsa Ben de hep meraktan okudum ama beklediğimi bulamadım. Hızla okunuyor ama ne kattı dersen bir hiç. Ağlamazsın bence ama ağlarsan bekliyorum cidden haber, neden ağladığını söylersin. 😀
Okunacaklara eklendi.