Anlaşamayıp ayrılan, ama ayrıldıklarına pişman olup birbirlerinden kopamayan iki çiftin (Ali Poyrazoğlu ve Nilgün Belgün) yaşadıklarının canlandırıldığı “İyi Günde Kötü Günde” oyununu, dün Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu‘nda izleme şansına eriştim.
Oyunda ana karakterler (Ali Poyrazoğlu ve Nilgün Belgün) dışında başka karakter yoktu. Sahnede dekor da yoktu. Aslında vardı da yoktu. İkilinin usta oyunculukları sayesinde, sahnede ikisinden başka oyuncular ve dekor olduğunu gözünüzde çok net canlandırabiliyorsunuz. Onlar bara gittiklerinde siz de bardasınız. Hatice Abla‘yı, Cüneyt‘i, Lulu‘yu görmeseniz de hayalinizde oradalarmışcasına canlandırabiliyorsunuz. Bu da tabi onların başarısı. İlk başta sıkılır mıyım diye düşünüyordum, şimdi ise tekrar gitmeyi düşünüyorum.

Oyuna gelmeden öğrenci bilet fiyatının 46 TL olmasına biraz bozulmuştum. Ancak oyunu izledikten sonra verdiğim para helal olsun diyorum. Zaten Ali Poyrazoğlu da oyun bitiminde bir espri yaparak “Bu kadar gülmeye 50 TL az, çıkışta 50’şer lira daha verin!” dedi.
Bu oyuna sevmeyi bilenler, unutanlar, korkanlar, sevmek isteyenler, gençler, yaşlılar, evliler, bekarlar kısacası herkes gitmeli. Çünkü “Hayat uzun bir yoldur…”.
Geçen sene gitmiştim bu oyuna. Özellikle o iki koltukta oturup da birbirleriyle saatlerce telefonda konuşma kısımları ve pişmanlıkları çok hoştu gerçekten 🙂 Nilgün Belgün'ün ses tonu, enerjisi dediğin gibi izlenmeli. Ben de ogün ilk defa izlemiştim ve hayran kalmıştım 🙂 Yazını okuyunca hatırladım hoşuma gitti 😀
Gerçekten güzel bir oyundu. Nilgün Belgün'ü çok severim onun için gittim zaten. Umduğumdan fazlasını buldum. :))
Öneri için teşekkürler.Ben izlememiştim bu oyunu.
Mutlaka izlemelisiniz..
ikisi de syircilerini hiç hayal kırıklığına uğratmadılar ki.. aslında kolayına kaçıyoruz tv-sinema diye.. bizim tiyatrocularımız değil mi şu dizileri de ayakta tutan..
Evet ne varsa tiyatroda var.. Gerçek duygular orada belli oluyor..