Çatalca‘da böyle bir yer olduğundan bihaberdim diyerek yazıya giriş yapmış olayım ve yine “böyle bir yer yurtdışında olsa adamlar neler yaparlardı” şeklinde devam edeyim. İnceğiz Mağaraları, Çatalca tarafına gidildiğinde mutlaka görülmesi gereken ama gereken önemin verilmediğini düşündüğüm bir yer oldu benim için.
Çatalca İnceğiz Mağaraları
İnceğiz Mağaraları’na Nasıl Gidilir?
Çatalca‘daki Mübadele Müzesi‘ni gezdikten sonra babam İnceğiz Mağaraları diye bir yerden daha bahsetti. Mağaralardan bugüne kadar haberim olmadığından önce bir şaşırdım haliyle. Uzun zamandır biliyormuş ama söyleme gereği duymamış nedense. Çatalca’ya yaklaşık olarak 10 km. uzaklıkta olan İnceğiz Köyü‘nde yer alan mağaralar beklediğimden daha ihtişamlı çıktı desem yalan olmaz.
İnceğiz Mağaraları Tarihçesi
Çatalca-İnceğiz ve çevresinde bulunan doğal oyuklarda ilk yerleşim, tarih öncesi çağlarda (M.Ö. 5500) başlamış. Binlerce yıl öncesinde yaşamış insanlarla aynı yerde bulunmak farklı bir duygu haliyle. Ancak daha sonra İnceğiz mağaralarının doğal oyukları insan eliyle oyularak M.Ö.1200‘lü yıllarda genişletilmeye başlanmış. Bu mağaralar içinde insanlar toplu halde yaşamlarını sürdürmektelermiş.
Mağaraya çıkmak için önceden merdiven bile yokmuş ama daha sonra önemi anlaşılmış olacak ki bir merdiven de olsa yapmayı akıl etmişler. Yine de küçük bir bilgilendirme tabelasından başka bir şey yok ortada.
Binlerce yıl önceden bahsetmiştim,. M.S. 4. yüzyıldan sonra ise İnceğiz Mağaraları manastır olarak kullanılmaya başlamış. Manastırlar 11. ve 12. yüzyıllarda yoğun olarak kullanılmış ve kat sayısı da arttırılmış.

Kat diyorum çünkü mağaralarda bildiğiniz katlar var. Üst katlara, kayalara oyulmuş merdivenlerle çıkılıyor. Ben kaymamak için ellerimden de yardım aldım gördüğünüz gibi.
İnceğiz Mağaraları‘nın içinde bir kilise bulunuyor. Duvarlar yine güzide halkımızın yazdığı isimlerle dolu. Yani binlerce yıl geçmiş, kimse adını yazmayı akıl edememiş ama bizimkiler… Tövbe tövbe!
Kayalara oyulmuş mezar yerleri ve vaftiz teknesi olarak kullanıldığı düşünülen bir de çukur bulunuyor. Ben o boşlukların birinin içine biraz girdim ve klostrofobik bir insan olduğumdan çok duramadım.
Önemli bir bilgi olarak, buradan çıkarılan tarihi eserler İstanbul Arkeoloji Müzeleri‘nde sergilenmekteymiş. Müzeye ilk gittiğim zaman detaylı bakacağım mutlaka.

Çatalca İnceğiz Mağaraları Piknik Alanı
Vadinin ortasından dere akıyor. Mağaranın biraz ilerisinde de bir restoran var. Hafta sonu ve yaz aylarında fazlasıyla kalabalık oluyormuş duyduğuma göre. Zira bölgenin adı İnceğiz Mesire Alanı olarak geçiyor. Tarihin dibinde piknik keyfi anlayacağınız.

İnceğiz Mağaraları Giriş Ücreti
Mağaralara girmek için herhangi bir giriş ücreti ödemiyorsunuz. Çevrede zaten kimsecikler yok. Bu nedenle rahatlıkla girip gezebilir, mağaraların karşısındaki alanda piknik yapabilirsiniz.
Kemal Sunal İnceğiz Mağaraları’nda
Kemal Sunal‘ın başrollerinde olduğu Salako ve Davaro filmlerindeki bazı sahneler de burada çekilmiş. Bu filmleri tekrar seyrettiğinizde aklınıza gelir belki.
Çatalca İnceğiz Mağaraları‘na tarihe tanıklık etmek adına yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim.
#197 Çatalca İnceğiz Mağaraları’na git. ✓Diğer maddeler için bkz.→ İstanbul’da Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesi
Baharda ve yazın bu civarda oturacak, bir şeyler yiyecek yer bulamıyorsun, inanılmaz kalabalık oluyor.
Aslında bu zamanlarda gidilse de güzel olur, yazın sıcakta çekilmez. 😀
22/08/2018 de çatalca köylerini gezmek için eşim çocuklarım ile tura çıktık. Hep köy yaşantısı vardı içimde bir gün mutlaka köye yerleşeceğim. Neyse geze geze inceğiz e kadar geldik çok güzel bir köy her taraf yem yeşil mağaralara kadar geldik. dışarıdan bakıldığında 3 5 oyuk gibi görünsede içerisinin bir çok bölmeden oluştuğunu gezerken gördüm. Ancak yaklaşık 7500 yıllık bir tarihten bahseden tabela ile içerisindeki pislik ancak bizim insanlarımız tarafından yapılabilir hissiyatını hemen verdi. Yani bu bölgeyi turizme kazandırmak yerine resmen alkoliklere mekan yapmışlar. Sidik kokusundan bazı bölmelerde durulmuyor. Duvarlara yazılan yazıları artık sıradanmış gibi es geçiyorum. Vel hasıl her zamanki gibi tarihe sahip çıkmıyoruz.