Şiir okumayı sever misiniz? Peki yazmayı? Şiirle ne kadar ilgili olduğunuzu bilemem ama dünyanın en eski aşk şiirinin bu topraklardan çıktığını söyleyebilirim. Günümüzden binlerce yıl (yaklaşık olarak 4000 yıl) önce dünyanın ilk aşk şiiri Sümerler tarafından yazılmış ve bu nadide eser İstanbul Arkeoloji Müzeleri‘ne bağlı Şark Eserleri Müzesi‘nde sergileniyor.
İstanbul‘daki favori müzemin İstanbul Arkeoloji Müzeleri‘ni olduğunu ve her fırsatta, mutlaka gidilmesi gerektiğini söylüyorum. Müze, genel bir kesim tarafından İstanbul Arkeoloji Müzesi olarak bilinse de aslında içinde 3 müzeyi barından bir müzeler topluluğundan söz etmemiz gerekmekte. Müzeye girdikten sonra solunuzda yer alan Sanayi-i Nefise Mektebi binası Şark Eserleri Müzesi olarak düzenlenmiş durumda. İşte bu müzede yer alan birbirinden önemli eserden biri olan dünyanın ilk aşk şiiri ziyaretçilerini bekliyor.
M.Ö. 4000 ile M.Ö. 2000 yılları arasında Güney Mezopotamya’da varlığını sürdürmüş, yazı, dil, matematik, astronomi, tıp gibi birçok konuda yaptıklarıyla öne çıkan bir toplum olan Sümerler, dünyanın en eski aşk şiirine imza atan uygarlık olarak da tarih sahnesine isimlerini yazdırmış durumdalar.
Müzeyi her ziyaret ettiğimde mutlaka bu önemli tabletin karşısına geçip uzun uzun acaba nasıl yazıldı, yazılırken neler hissedildi diye düşünürüm. Ancak bu kadar önemli bir tarihi eser biraz daha iyi sergilense ve “pazarlaması” iyi yapılsa daha yararlı olacağı kanısındayım. Biliyorsunuz tarihte bilinen ilk barış anlaşma olan Kadeş Anlaşması da yine bu müzede yer alıyor.
Çivi yazısı ile yazılan tableti sümerolog Muazzez İlmiye Çığ çevirmiş. Tabletin çevirisi şu şekilde:
Damat, kalbimin sevgilisi
Güzelliğin büyüktür, bal gibi tatlı
Aslan, kalbimin kıymetlisi
Güzelliğin büyüktür, bal gibi tatlı
Damat, seni okşayayım
Benim değerli okşayışılarım baldan tatlıdır
Yatak odasında bal doludur
Güzelliğinle zevklenelim
Aslan seni okşayayım
Benim değerli okşayışılarım baldan tatlıdır
Damat benden zevk aldın,
Anneme söyle, sana güzel şeyler verecektir.
Babam sana hediyeler verecektir.
Sen, beni sevdiğin için,
Lütfet bana okşayışlarını,
Beyim tanrım, beyim koruyucum,
Tanrı ENLİL’in kalbini memnun eden ŞUSİN’im
Lütfet bana okşayışlarını
Kaynak
“Sümer inancına göre toprağın bereketini ve döl yatağının verimli olmasını sağlamak amacıyla kralın yılda bir kez bereket ve aşk tanrıçası İnanna yerine bir rahibe ile evlenmesi kutsal bir görevdi. Bu şiir, büyük olasılıkla kral Suşin için seçilmiş bir gelin tarafından, yeni yıl bayramını kutlama töreninde söylenmek üzere kaleme alınmıştı ve ziyafetlerde, şölenlerde müzik, şarkı ve dans eşliğinde söyleniyordu.” Kaynak
İlklere ev sahipliği yapan İstanbul’da dünyanın en eski aşk şiirini yakından görmek istiyorsanız eğer İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ndeki Şark Eserleri Müzesi‘ne mutlaka gidin derim. Müzekartın geçtiği müze haftanın her günü ziyarete açık.
Alakasız bir yerden gireceğim ama o binayla kafenin arasında kedileri besliyordu müze görevlileri. Halen orda mı acaba o kediler 🙂
Evet!! Her gittiğimde seviyorum, 4-5 kedi var orada. 😀
Eserin sergilenmesinde sıkıntı var bence de. Ben farkına bile varmadım mesela. Müzenin tamamını gezip belki de yorgunluktan bilemiyorum, çıkışta girmiştim bu bölüme. Hiç aklımda kalmamış dünyanın ilk aşk şiirinin sergilendiği…
Ben sık gittiğimden bazen Şark Eserleri Müzesi'nden başlıyorum gezmeye. Başkası olsa teknolojik uygulamalar koyar, aşkla ilgili pano, pazarlama çalışmaları vs. neyse yorum yapmayacağım daha fazla. 😀
Geçen yaz gidip görmüştüm,mutluyum 🙂