Ana sayfa Yazılar Dikkat Evde Pug Var! Adı da Rıfkı

Dikkat Evde Pug Var! Adı da Rıfkı

3303
1

Bundan yaklaşık 7 ay öncesine kadar pug cinsi bir köpeğin olacak deseler hayatta inanmazdım. Zira bir köpek besleyecek olsam bile pug bu listenin başlarında yer alan bir cins değildi ne yalan söyleyeyim. Ama gelin görün ki, şu anda evdeki nüfus (iki tane Hint Bülbülü’nü saymazsam eğer) 4’ten 5’e çıkmış durumda. Annem dört erkekle ben ne yapacağım şimdi diye söylenip dursa da evin bu yeni üyesini en çok o sevdi gibi. Peki adı mı ne? Komik ama Rıfkı.

pug-kopek

Suzi, Çaki ve Rıfkı

İsterseniz biraz geçmişe gidelim. Yalan yok, hayvansever bir ailede büyüdüm. Misal, hayal meyal hatırladığım Suzi vardı. Fotoğraflarda krem rengi gözükse de anılarımda kar beyazı olan bir arkadaş. Sonra balıklar… Kocaman akvaryumun içine sıkışmış bir ömür. Kapağı kaldırıp yemlerini attıktan sonra nasıl yiyorlar acaba diyerek yüzümü cama yapıştırırdım. Yanaklarını içeri çek, dudaklarını büz: Anne bak balık oldum! Sonra tavşanlar, civcivler…

Yıllar sonra Çaki girdi hayatımıza. Pointer cinsi, kahverengi, senden benden akıllı bir köpek. Evin çelik dış kapısını patisiyle açıp babamın arkasından evden kaçmışlığı bile vardı siz düşünün gerisini. Ama ona da bakamadık ne yazık ki. Babamın arkadaşının yanına gitti dost olarak, o da bizden güzel baktı yalan yok.

“En iyi köpek başkasının köpeği”

Yaşadığı zorluklar mı, bizim çok isteyip de sahip olduktan sonra bakmayıp, topu her seferinde birbirimize atacağına olan yıkılmaz inancından mıdır bilinmez ama kardeşim her köpek sahibi olmak istediğinde annem aynı cümleyi söylerdi: “En iyi köpek başkasının köpeği.”

Yolda geçerken gördüğümüz sokak köpeklerini sevdikten sonra ben elimi nerede yıkayacağımı düşünürken o direkt kucağına alıp severdi. “Sen de seviyorsun işte niye istemiyorsun evde?” dediğimizde “İstemem” diyerek kestirip atardı. Çaki bizdeyken kardeşim daha küçüktü o yüzden onu doğru dürüst hatırlamıyor. Bu yüzden oldum olası bir köpeği olsun istemiştir. Hangi çocuk istemez ki zaten? Annem de nasıl olduysa sonunda ısrarlara dayanamayıp inadını kırdı ve böylelikle Rıfkı evimize teşrif etmiş oldu. Hâlâ annemin nasıl olup da kabul ettiğine inanamıyorum orası ayrı konu.

Adına Nasıl Karar Verdik?

adanali-rifki-pugArtık evde nefes alan bir canlı daha var ama henüz onu çağırdığımız bir adı bile yok. Ne olsun, ne olsun derken günler geçiyor ama isme bir türlü karar veremiyoruz. Sosyal medyadan arkadaşlarıma sormalar, internette araştırmalar… Yok, karar veremiyoruz. En sonunda dayım Rıfkı olsun diye bir öneri atmış ortaya; Adanalı dizisindeki pug cinsi köpeğin adıymış. Dördümüz salonda oturduk, köpek de ortada. Rıfkı diyoruz bakıyor ama her Rıfkı deyişimizde gözlerimizden yaş gelircesine gülmeye başlıyoruz. Zira yavru köpek öyle mahzun mahzun bize bakıyor ki, Rıfkı ile o surat bir türlü bağdaşmıyor. Uzun zamandan sonra herkesin kahkahalarla güldüğü bir anımız daha olmuş oldu böylece. İyi dedik adı Rıfkı olsun.

Pug Özellikleri ve Rıfkı

Rıfkı evde geldikten sonra haliyle internette özelliklerini araştırmaya başladık. Kuzenim de sağ olsun hediye olarak “Köpek Sahibinin El Kitabı” kitabını hediye etti. Pug cinsi köpekler genel olarak uysal, sessiz, oyuncu, inatçı ve obez olmaya meyilli gibi özelliklere sahiplermiş. Bu özelliklerin çoğu bizim Rıfkı’da da var. Biraz daha detaylı bahsedeyim, böylelikle pug sahiplenmek isteyenler küçük de olsa fikir sahibi olsun.

  • Rıfkı, fazlasıyla inatçı bir köpek. Tabii eğitimle alakalı ama kedi gibi rahatına düşkün ve çağırınca (babam hariç) çoğu zaman gelmiyor.
  • Sessiz. Çıtı bile çıkmıyor. İlk başlarda bu ne biçim köpek, havlasa da sesini duysak diyordum. Şimdilerde, çok acıkırsa ya da sabah babamı çok uğraşıp da kaldıramazsa havlıyor.
  • “Acıktın mı?” ve “Yemek” ikilisinden hangisini duyarsa duysun çıldırıyor. Obez olmaya meyilli bir cins olduğundan babam yemeklerini önce tartıp torbalara koyuyor. Biz de günde üç öğün o torbadaki mamayı üçe bölüp veriyoruz. Arada ödül bisküvisi ya da kemik çubuklarından da verdiğimiz oluyor.

pug-rifki

  • Uyumaya fazla düşkün. Uyurken ne yaparsanız yapın kalkmıyor ama örneğin bir hapşırmada ya da farklı bir ses karşısında bir anlık kalkıyor, sonra uyumaya kaldığı yerden aynen devam… Yorgan altı, koltuk tepeleri, hatta yatakta kafamızın üzerinde uyuduğu da oluyor.
  • Her köpek gibi o da oyun oynamayı seviyor haliyle. En sevdiği şeyse; o koşsun biri onu yakalamaya çalışsın. Onun dışında, dişleri kaşındığından kemirdiği plastik oyuncakları ve toplar var.
  • Pug, solunum yolları nedeniyle nefes almakta güçlük çeken bir cins olduğundan bizimki sağ olsun uyuduğu zaman horul horul horluyor.

Popüler Kültürde Pug

marie-antoinette-pug

Pug’lar sadık, uysal ve sevimli köpekler olduğundan kraliyet ailelerinden de gözbebeğiymiş. Tarihteki en merak ettiğim kişiliklerden biri olan Marie Antoinette‘in de pug cinsi bir köpeği varmış. Yeri gelmişken Sofia Coppola’nın yönettiği ve Kristen Dunst’ın başrolünde olduğu Marie Antoinette filmini de izleyin derim.

pug-pocahantas
Pocahantas filminden…

Men in Black filmindeki Frank de unutulmayan pug’lar arasında.

Ev Eşyalarına Zarar Veriyor mu?

Belki de en çok merak edilen sorulardan biri bu. Küçük şeylerden başlayayım:

  • Ayakkabıları ortada bırakmıyoruz ama zaten ayakkabı kemiren bir köpek değil. Terliklere ise bayılıyor. Terlik ayağımızdayken sorun yok ama giyilmiyorsa kemirmeye başlıyor. En sevdiği şey, çoraplar. Yerde çorap varsa mutlaka alıp kaçırıyor.
  • Elektronik aletler, kablolar gibi tehlikeli olabilecek bölgelere zaman zaman gitse de o kısımlara çok bulaşmıyor diyeyim.
  • Yerdeki halı ve kilimlerin kenarlarını yediğinden hepsini kaldırdık. Evde yerde serili hiçbir şey yok şu an. Ama hayvanın dişi kaşındığından bu ısırma olayına normal bakmamız lazım.
  • Yerde duran bir bambu ağacı vardı, küçükken onun yapraklarını ısırıp, dibindeki toprağı dışarı döküp aklınca oyun yapıyordu.
  • Evde en çok zarar verdiği şey yemek masası oldu. Masanın tahta ayaklarının köşelerini kemirmekten fazlasıyla zevk alıyor. Ama onu da sadece biz masada yemek yerken yapıyor.
  • İlk zamanlar banyodaki dolabını kapağına patisiyle vurup ses çıkartarak yemek istiyordu. Onu yapa yapa kapağı yerinden çıkartmış. Şimdiyse bu huyundan eser yok.
  • Bu saydıklarımın dışında zararsız, uysal bir hayvan.

Pug Sahiplenme

Gelelim en önemli konuya… Ben köpeklerin parayla satılıp alınmak yerine barınaklardan sahiplenilmesi taraftarı biriyim. Hatta sürekli maddeler eklediğim “Ölmeden Önce Yapılacak Listesi”nde şöyle bir madde de var: 67. Barınaktan köpek sahiplen. Ancak kendi evim olmadığımdan alınan karara saygı duymak zorundayım. İleride mutlaka barınaktan bir köpeği arkadaş olarak hayatıma sokmayı düşünüyorum.

pug-kopek-rifki

Son olarak, bizim Rıfkı işte böyle bir köpek. Şimdilik sadece gezme amaçlı Belgrad Ormanı’na ya da Göktürk’te kısa yürüyüşlere çıkarttık ama ileride hem tuvalet ihtiyacı, hem de enerjisini atabilmesi için günde en az iki kere dışarı çıkartmamız gerekecek. Her hayvanın insanlar gibi farklı özelliklere sahip olduğunu ve bir heves uğruna alıp daha sonra başkasına verecek, hatta daha da korkuncu sokağa bırakacaksanız eğer köpek sahiplenme işine hiç bulaşmayın derim. İlla köpek sevmek istiyorsanız eğer barınaklar sevginize muhtaç köpeklerle dolu. Neyse, lafı fazla uzattım; Rıfkı hoş geldin hayatımıza!

1 YORUM

  1. Rıfkı hoş gelmiş gerçekten, çok mu çok sevimli:) Sayesinde sen de bloga döndün, daha çok sevdim kendisini:)
    Geçenlerde bir arkadaşım da kedi edindi ancak hiç memnun değil. Titiz bir insan ve kedi tüyü, falanı filanı derken hayvanı vermek istiyor. Diyeceğim o ki, hayvanı eve almadan önce iyi düşünmek lazım. Geri dönülmez bir yol değil elbet ama eksisi artısı iyi bilmek lazım. Ki en önemli kriter çok sevmek. Çok sevince ne olursa olsun tüm olumsuzluklar yok oluyor, görmezden geliniyor. Bizim kedi evin çocuğu benim gözümde; hastalığı, aşısı, veterineri derken çocuklar kadar dikkat ediyorum.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here