“Bugün Ne Oldu?” yazılarına geri döndüm! Bilmeyenler için, çok atraksiyonlu bir gün yaşadıysam eğer o gün başımdan geçenleri maddeler halinde yazıyorum. Bu arada beni Snapchat, Instagram, Twitter ve Facebook‘ta takip ederseniz sevinirim. Tüm sosyal mecralarda kullanıcı adım: benolmeden
- Evi temizlemeye gelen ve fazlasıyla memnun kaldığımız yardımcı kadın bizi terk etti! Gerekçe olarak çok yorulduğunu ve iş yükünü azaltmak istediğini söylemiş anneme. O gittiğinden beri kara yaslardayız. Annem uzun uğraşlar sonucu yeni birini buldu. Kadın gelmeden ayıp olmasın diye ev toplanıp, temizlenir ya bizde de aynısı oldu. Gerçi ev zaten temizdi, kadının çok bir iş yoktu anlayacağınız. Sabah ben bulaşık makinesini boşalttım, evi üstünkörü topladım tekrardan. Neden? “Aa ne kadar da pislermiş!” demesin diye. Sabah ben çıktıktan sonra kadın gelmiş. Nasıl temizlediğini ve memnun kalıp kalmadığımızı yazının sonunda anlatacağım.

- Eminönü‘ne gittim klasik olarak. Aslında padişahların türbelerini gezmeyi planlıyordum ama sonra vazgeçtim. Zira birçoğu restorasyonda! Otobüste gelirken kızın biri kusup durdu yazık. Ben de kusardım küçükken, hâlâ da midem bulanır araçlarda. Hapı varmış ama denemedim hiç.
- Eminönü‘nde önce Türkiye İş Bankası Müzesi‘ne gittim. Gerçi daha önce birçok kez ziyaret etme şansım olmuştu ama bu kez blog’a yazmak için notlar ala ala detaylıca gezdim. Yolunuz düşerse uğrayın derim. Giriş ücretsiz.
- Daha sonra Büyük Postane‘ye selam çakıp (bu arada, adres gönderip de mektup göndermediğim kişilerden özür diliyorum. En kısa zamanda göndereceğim. Zira aklımda mektuba ek bir proje daha var) Twitter‘daki İstanbul’un 7 tepesi flood’unu tamamlamak için Haseki Sultan Camii‘ne kadar yürüdüm. İstanbul’un tepeleri yazım da taslak aşamasında şu an, en kısa zamanda yayımlayacağım.

- Haseki Sultan Camii‘nin içini de fotoğraflayacaktım ama namaz vakti olduğundan rahatsız etmeyeyim dedim. Zaten fazla büyük bir cami değil, girince hafiften bunun ne işi var burada dercesine süzüldüm nedense. Arcadius Sütunu‘nu da görmek istedim ama zar zor buldum. İki bina arasına sıkışmış, önünü de ağaçlar kapatmış. Dönüşte Hanımlar Eğitim ve Kültür Vakfı’nda Vakıflar Haftası nedeniyle helva ve Osmanlı şerbeti yapmışlardı. Bana da ikram ettiler sağ olsunlar. Gitmeden fotoğraflarını çekmek isteyince “Nereye koyacaksın?” vs. diyerek biraz paniklediler ama kötü bir yerde yayımlayacağıma ikna olunca yumuşadılar hemen.
- Şimdilerde Çukurbostan Şehir Parkı olan Mokios Sarnıcı‘na da gittim. Park güzel olmuş yalan yok. Bu arada o bölgedeki evler de değerlenmiş sanırım. Emlakçıların camlarındaki kiralık evlere baktım da kiralar almış başını yürümüş.
- Sonra tramvayla Sultanahmet‘e geri döndüm. Zira benim listemdeki son tepe Sarayburnu Tepesi‘ydi. Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Sultanahmet Camii, Alman Çeşmesi, Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Milyon Anıtı‘nı dıştan fotoğrafladım. Büyük Saray Mozaikleri Müzesi‘ni tekrar ziyaret ettim. İstanbul‘daki en beğendiğim müze olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri‘ne ise sadece tuvalet için girdim. Kendisinden özür diliyorum tekrar.
istanbul arkeoloji müzeleri’nin sadece tuvaletine girip çıkmam kaç puan? 😄 pic.twitter.com/xccnsbt60i
— Güven Turan (@benolmeden) 12 Mayıs 2016
sarayın girişine @yemeksepeti‘nden yemek söylesem gelir mi acaba? kalkacak halim yok. 😄🔫 pic.twitter.com/8bUSxCLbps— Güven Turan (@benolmeden) 12 Mayıs 2016
- Akşam metroyla Maslak‘a gittim, annemle eve döndük. Çok yürümekten ayaklarımın altı su toplamış. En son Erasmus‘tayken Avrupa ülkelerini gezerken ayağım su toplamıştı. Yere basamıyorum şu an. Biz geldiğimizde evi temizlemeye gelen kadın gitmişti. Sonuç; tam bir fiyasko.
temizliğin altın kuralı: bir şeyin altını kaldırıp silmiyorsan temizlik yapmıyorsun demektir. temizlik şirketi mi kursam, ne yapsam? 😝
— Güven Turan (@benolmeden) 12 Mayıs 2016
Ah bu eve gelen kadınlar diye giriş yapayım:) Kabul, başkasının evini temizlemek hiç kolay değil. Benim gözlemlediğim hele evin hanımı da çalışıyorsa salla gitsin mantığı ağır basıyor. Ancak çoğu da doğru dürüst temizlik yapmadığı gibi aldıkları paradan, tüm gün ayakta olmaktan şikayetçi. Ben de böyle konuşanlara hep fabrikalardan örnek veriyorum. Otomotiv sektöründe presin başında işçi, tüm gün ayakta ve oldukça sıcak bir ortamda (hele yazın) çalışıyor ve aldığı aylığı hiç söylemeyeyim. Temizliğe gelen kadınlar haftada 3-4 gün temizliğe gitse rahatlıkla aylığı çıkarır.
Bu arada Snapchat hariç her yerde takip ediyorum seni. Bir tek orda yokum. Paylaşımlarına çoğu zaman imrenerek bakıyorum, hatta kıskanarak:) Sana önerilerde bulunabilir miyiz? Yani ben gezemiyorum, bari sen gez gibilerinden:)
İyi para kazanmalarına rağmen burnundan kıl aldırmıyor hiçbiri. Gerçekten sinir bozucu bir durum. Ama bizim eskisi çok iyiydi… :(( Snapchat’te daha çok takılıyorum bu ara, oraya gelmelisin!! :DD Aslında saçma sapan geziyorum avare gibi, önerilere açığım her zaman! ;))