Ana sayfa Türkiye İstanbul Bugün Ne Oldu? 11 / / İstanbul Planı Gün: 7

Bugün Ne Oldu? 11 / / İstanbul Planı Gün: 7

494
15
İstanbul planımda 7 gün geride kaldı. Bu yedi gün içinde dört günü uygulayabilmişim. Bir dahaki sefere yedide yedi yaparım umarım. Gittiğim yerleri ayrıntılı olarak anlatacağım ama günü özetleyen bir yayın olsun istedim.

Haftanın son günü annemle teyzeme gittik. Kuzenim Serdar, ben, annem ve teyzem dörtlü çete olarak keşfe çıktık. İlk olarak Çengelköy‘e gittik. Giderken arabayla önünden geçtiğimiz Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı, Anadolu Hisarı ve Göksu Deresi‘ne “Sıra size de gelecek” bakışı atmayı ihmal etmedim. Çengeköy’e gidince gördüm ki Sarıyer Börekçisi gibi meğer ünlü Çengelköy Börekçisi de varmış. Önünde upuzun bir kuyruk vardı. Daha sonra Tarihi Çengelköy Çınaraltı Aile Çay Bahçesi‘ne gittik ama Pazar olduğu için oturacak yer yoktu. Dışarıdan yiyecek getirmek serbestmiş. Zaten çoğu kişi de öyle yapıyormuş.


Bildiğiniz gibi iPhone’un ses açıp kapatma tuşuna basarak da fotoğraf çekilebiliyor (arkadaşım Sevi söyleyene kadar ondan da haberim yoktu ya neyse), ama ben bir türlü beceremiyorum nedense. Yukarıdaki fotoğraf da o tuşlara basmaya çalışırken çekildi. Karenin içine köprü ve denizi de almaya çalıştım ama selfie konusunda daha çok çalışmam gerek sanırım.

Annem, kuzenim Serdar, teyzem.

Çengelköy sonrası hedef Yûşâ Tepesi iken yolda Hidiv Kasrı tabelasını gördük. Kuzenim gittiniz mi dedi dedik yok. İyi o zaman, hoop u dönüşü döndük, Hidiv Kasrı‘na gittik. Emirgân Korusu kusura bakmasın ama burayı daha çok sevdim.

Çubuklu Korusu

Lalelerin zamanı geçti tabii ama yine de solmuş halleri bile güzel. Yeşillik de insana ayrı bir huzur veriyor. Düğün sezonu da açıldı. Bu nedenle etrafta gelin ve damatlar görmeniz olası. Her bir metrekareye elli beş gelin düşüyordu sanırım. Allah mesut etsin ne diyelim.

Oturup kahvemizi içmeyi de ihmal etmedik tabii.

Hz. Yuşa Kabri

Uzun zamandır görmek istediğim yerlerden birisi de Hz. Yûşâ‘nın kabriydi. 17 metrelik kabrin gizemini tam çözemedim, biraz araştıracağım bu konuyu. Buraya ulaşım var mı bilmiyorum ama yalnız gelemezdim sanırım. Anadolu Kavağı-Kavacık arası sefer yapan 15A buradan geçiyormuş. Etrafta otobüs falan görmedim ben, kanımca taksiye binsen bile götürmez.

“Köprünün iki ayağını da çekebilmişsindir umarım” diye anneme çemkirirken.

Oradan ayrılıp daha güzel manzaraya sahip olan Yoros Kalesi’nin de bulunduğu Anadolu Kavağı sırtlarına gidiyoruz. Karşımda üçüncü köprü inşaatını görünce şaşırdım doğrusu. 

Fotoğraf çeken çekene…
Üçüncü köprü yolu için kesilen ağaçlar sonrası ortaya çıkan manzara.

Yoros Kalesi
Evden çıkmadan önce kuzenim Yoros Kalesi‘ne gidelim deyince benimle dalga geçiyor sanmıştım. Zira İstanbul’da doğup büyümeme rağmen böyle bir kaleden bihaberdim doğrusu. Gittim, gördüm gerçekten de böyle bir yer varmış. Yalnız, Doğu Roma döneminden kalma kale kaderine terk edilmiş durumda desem yalan olmaz sanırım. Kale duvarları saçma sapan yazılarla doluydu. İnsanımız gittiği yere iz bırakmaya fazla meraklı.

Yoros Kalesi‘nin yan tarafında Yoros Cafe ve Restaurant var. Buralara kadar gelip de bir çay içmeden dönerseniz çok pişman olursunuz. Bir yanda yeşil, diğer yanda deniz… Kendinizi İstanbul’da değil de Rize’de ya da Trabzon’da hissedebilirsiniz.

Yoros Cafe ve Restaurant

Üst kısım cafe bölümü, alt taraf ise restaurant bölümü olarak hizmet veriyor.

Anadolu Feneri

Oradan çıkıp Anadolu Feneri‘ne gittik. Fener 4’te kapanıyormuş, o yüzden içine giremedik. Ancak yine de yan tarafta manzarayı görebileceğiniz bir yer mevcut.
Anadolu Feneri Manzara

Burada yaşanır mı, yaşanır.

Kolcuoğlu Kartal
O kadar gezmenin üstüne karnımız acıktı tabii. Teyzemler Kartal‘da bulunan Kolcuoğlu diye güzel bir yere götürdüler. Masada mezeler ve salatalar bizi bekliyordu bile. Ben, “Menü yok mu ne yiyeceğiz?” diye saçma bir soru sordum. Meğer burada fix menü varmış. Yani sen şunu getir vs. demiyorsun, sadece içeceğine karar veriyorsun. Çok yemeyen ben bile burada üç günlük yedim diyebilirim. Ana yemek olarak gelen metrelik kebabı bitiremedik haliyle. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim. Meyve, tatlı vb. çeşit çeşit geliyor. Üzerine çay, kahve de cabası.

Akşam da teyzemlerin köpeği Jack ile bu gidişimde daha da yakınlaşmaya çalıştım. Teyzemlere daha sık gidip gelsem iyi olacak gibi. Zira annem çağırdığında hemen yanına giden köpek ben kırk kere çağırsam da gelmiyor. Bir kucağıma almayı bile başaramadım düşünün.

Günden geriye kalan daha çok fotoğraf var ama ayrı yazılarda paylaşacağım. Umarım sizin de tüm günleriniz böyle dolu dolu geçer.

15 YORUMLAR

  1. Etiler'de de açıldı Kolcuoğlu , biz de ilk gittiğimizde şaşırmıştık o ne be öyle menü yok falan diye , ama sonra yuvarlanarak döndük eve 🙂
    Yine çok güzel yerlere gitmişsin Güven , istifa edip sokak sokak gezesim geldi 🙂

  2. Beykoz Kavacık'ta 5 sene çalışmıştım. Çok özeldir benim için Beykoz. Kaleye hiç gitmemiştim. (tembellikten) Neyse bir daha ki İstanbul seferimde gitmek şart oldu 🙂

  3. 7'de 4 hiç fena değil.
    Anadolu Kavağı'nı çok seviyorum. Okullar tatil olsun İstanbul azıcık boşalsın en kısa zamanda tekrar gideceğiz.
    Bir şey diyeyim mi, annen biraz Semi'yi andırıyor. Sanki kardeş gibiler:) Annene de selamlar bu arada. Burada okuyoruz, tanıyoruz kendisini, selam gönderme gereği hissettim:)
    (Şimdi fark ettim, Ye Jades de kuzenini Joseph Gilgun'a benzetmiş:) )

  4. @Ye Jades Kim diye baktım netten, zira tanımıyorum kendisi. 🙂 Tam benzetemedim ben, biraz andırıyor evet. 🙂

    @Keşke Gerçek Olsa Güzel sistem aslında seçim derdi yok. 😀 Bu aralar güzel geziyorum cidden, benim de tam tersi çalışasım var askerden sonra artık. 🙂

    @Esra Atesakin Bana fazlasıyla uzak geldi o taraflar, ama güzelmiş gerçekten. Kale de Allah'ın unuttuğu yere yapılmış desem yalan olmaz sanırım. Kaleye değil de oradaki cafenin manzarası için gidilir. 🙂

    @sezer eser perker Bir dahakine kesin 7^de 7! 🙂 Ben ilk kez gittim, bayıldım. Doğru en güzeli İstanbul boşken gitmek. Gidenler gelmese keşke. asdfksklfjaslkjfsla. 😀
    Aa gerçekten mi? Ben benzetemedim, Halime teyzeme daha çok benziyor. :))) Teşekkür ederiz, selamı aldım ileteceğim mutlaka. 😉
    Yeşim benzetti ama ben benzetemedim, benziyor mu cidden. 🙂

  5. Dur bir dakika ben karıştırdım sanırım:) Jack'in olduğu fotoğraftan önceki toplu fotoğrafta senin yanındaki annen mi? O zaman Halime Teyze'ne benziyor:) Hani geçen gün doğum gününü kutlamıştın İnstagram'da. Ben annenin doğum günü sanmıştım. Ve İnstagram'daki fotoğraftı da hızlı hızlı geçerken Semi sanmıştım önce. Gördüğün gibi her şeyi çok güzel karıştırmışım:)

  6. Aaaa kime benziyorum ben şimdi??? Annene mi? Annen daha güzel ve genç nerdeyse:))))
    Hedef tamamlanmamış ama güzel gezmişssin ne diyeyim:)
    Şu selfie çekmeyi benim de becerdiğim söylenemez. Bahsettiğin ses açma kapatma yerini ben de geçen ay öğrendim:))
    Üçüncü köprü inşaatının fotoğrafı içimi sızlattı:(((

  7. @Semi M.Eller Yok estağfurullah, ama annem bu yorumu okuyunca çok sevinecek kesin. Daha güzeldi de kadını yaşlandırdık kötü evlat halimizle. 😀 Sezer benzetti seni anneme (Sezer çok kaba oldu Sezer Hanım da fazla resmi, Sezer Abla mı desem? Ben size sen diye hitap etmeye alışamadım hâlâ. 🙁 Bir çözüm bulsak. 🙂
    Bir karikatür vardı, içinde bayağı yedik, uyuduk, iyi yedik geçen onun gibi ben de iyi gezdim, bayağı gezdim. 😀
    Aslında kolumda uzun ama tam beceremiyorum nedense. Öğreniriz yakında. :))) Köprü hakkında yorum bile yapmıyorum…

sezer eser perker için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Please enter your comment!
Please enter your name here