Ana sayfa Uncategorized BerberberberbeR

BerberberberbeR

238
2
Her uzayan uzvumuz gibi saçımız da uzuyor istesek de istemesek de. Belli bir uzunluğa geldiğinde de kesilmesi gerekiyor her normal saç gibi. Ama ben sevmiyorum saçımı kestirmeyi. Sorun ettiğim konu, saçımın kesilmesi değil, berbere gitme eylemi. Berbere gitmeyi oldum olası sevmemişimdir. Sürekli saç şeklini değiştiren bir insan da olmadığım için, biri saçı uzatmayan iksir yapsa ilk alan ben olurdum herhalde. Küçükken de saçımın yavaş yavaş kesilme zamanı geldikçe ister istemez gerilirdim. Çünkü berbere gitme olgusu bende bir zorunluluk hissi yaratıyor. Berber koltuğuna oturmak, sıra beklemek, kulağa yakın yerlerdeki saçları keserken oluşan gerginlik hissi ya da saçın kesilmesi sonucu, ortaya abuk bir görüntü çıkması korkusu beni berberlerden soğutmuştur. Ancak elim mahkum sevsem de sevmesem de gidiyorum zamanı gelince. 
Bildiğin dişçi koltuğu arkadaş!
Konu saç kesimi olunca kuaförlerden de bahsetmeden olmaz. Kuaförle berberleri ayıran noktalar vardır. Kuaförler kadınların özgür olduğu yerlerse berberler de kahvehaneler gibi erkek egemenliğindeki özel alanlardır. Berberlerin büyük bir çoğunluğuna randevusuz gidilir. Hal böyle olunca, gittiğin zaman içerideki müşteri yoğunluğunun az ya da çok olması tamamen şansa bağlı bir durumdur. Ortamda kullanılan dil diğer bir farktır. Kuaförlerde müşteri kadınlar ve genelde erkekler çalışan olduğu, yani bir karma yaşandığı için kullanılan sözcükler ve üslup daha naziktir. Berberlerde ise argo konuşmak neredeyse zorunludur. Çok güzel ve seksi bir kadın, kuaföre gittiğinde seksiliğinden bir şey kaybetmezken, karizmatik bir erkek berbere gittiğinde beşinci dakikada maymuna dönebilir. Berber koltuğuna oturduktan sonra üstünüze saç dökülmesin diye vücudunuza sarılan örtü (artık adı her neyse) sizin baştan karizmanızı çizdirmeye yeter de artar. Berberin, bir çiçeği sular gibi elindeki suyu saçınıza ‘fıs fıs’ diye sıkmasıyla saçınız inek yalamışa döner. Bu esnada gözlerinizi aynadaki aksinizden kaçırmaya çalışırsınız. Ancak ön cephesi tam boy cam olan berberin önünden geçenler, sizin bu halinize gülüyor mu diye düşünmeden de edemezsiniz. Kuaförde ise kadınlar ellerini kollarını kullanarak sohbet ederler. Telefonlarıyla oynarlar. Kendilerini aynada inceleyip, yüzlerini şekilden şekle sokarlar. Berberdekiler ise ellerini örtüden dışarı bile çıkartamazlar. Grip olan kişi berbere gittiğinde yaşanan olaysa içler acısıdır. Çünkü her burun akıntısında elini çıkarmak zorunda olan müşteri, berberin sinirli bakışlarıyla karşılaşır. Berber ile kuaför arasındaki en güzel ve belki de en iyi fark ise saç kesiminin daha ucuz olmasıdır. 
Berbere giderken yaşanan stres, saçlar kesilip berberden çıkıldıktan sonra yerini rahatlamaya bırakır. Berbere karşı “Eline sağlık, güzel olmuş” denilmesine rağmen, saçlar evde bir kez daha nasıl kesilmiş diye kontrol edilir. Çevrede beğenmeyen eş,dost varsa ilişki kesilir. Beğenenlere ise kahve ısmarlanır.

2 YORUMLAR

  1. Bende ortalama 15 günde bir giderim berbere ve her saç traşından sonra "oh be 15 gün rahatım derim" 🙂
    Birde erkek kuaförleri var biliyosun. Bunlara berber deyince kızarlar. Daha klastırlar. Camında "erkek kuaförü" yazıp içine girdiğinde berber ortamıyla karşılaşma ihtimalin de vardır tabi.

Güven T. için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Please enter your comment!
Please enter your name here