Soshite chichi ni naru (Like Father Like Son | Benim Babam, Benim Oğlum | 2013), “Bu çocuk kesin hastanede karıştı,” lafının gerçeğe dönüştüğü, etkileyici bir film.
* Çocuğunuzun gerçek anne babası olmadığınızı 6 yaşına geldiğinde öğrenirseniz ne yaparsınız?
* Anne-baba sizi büyüten kişi midir, yoksa sizinle aynı kanı taşıyan mı?
* Biyolojik oğlunuzla büyüttüğünüz oğlunuzu değiştirir miydiniz?
Saiki ailesi çocukları Ryusei‘yi okula kayıt ederken yaptırdıkları kan testi sonucu çocuklarının kendi çocukları olmadığını öğrenirler. Bunun üzerine o hastanede aynı gün doğan diğer çocukların ailelerinin de test edilmesiyle Nonomiya ailesi de çocuklarının karıştığını öğrenirler. Bunun üzerine çocukları daha fazla geç olmadan değiştirip değiştirmeyeceklerine karar vermek zorunda kalırlar.
Kendi yakın çevremden bile kolaylıkla örnek gösterebileceğim iki farklı aile yapısı filmde oldukça iyi yansıtılmış. Bir tarafta kuralcı, varlıklı, ancak çocuklarına fazla vakit ayıramayan bir aile, diğer yanda üç çocuklu, diğer aileye nazaran daha fakir, çocukları gereğinden fazla rahat büyüten, ama onlarla sürekli oynayan, ilgilenen bir aile ve doğduktan sonra karışan iki çocuk…
Aslında sadece çocukların karışması da değil olay, çocuk yetiştirme biçimleri, onlara kendi ideallerimizi ve isteklerimizi empoze etme çabalarımız, yedirdiklerimiz, alışkanlıklar, aile ilişkileri, verdiğimiz ya da vermeye çalıştığımız sevgi gibi birçok konu üzerinde durulan filmi izlerken “Ne kadar zor bir durum?”, “Sen olsan ne yapardın?” soruları bizim evde olduğu gibi sizde de ortama hakim olabilir.
Bir tek bizde mi yaygın bilmiyorum ama her 10 evin 9’unda, yarı şaka yarı ciddi “Bu çocuk hastanede kesin karıştı,” lafı edilmiştir diye düşünüyorum. Ben kardeşime sürekli söylüyorum misal. Ancak filmi izledikten sonra bu lafı bu kadar kolay dilime dolamamam gerektiğini gördüm.
Filmdeki Keita‘nın babası Ryota Nonomiya‘da (Masaharu Fukuyama) bir an için kendimi görür gibi oldum. Umarım ben öyle bir baba olmam, ama çocuğum piyano çalsın isterim. Çalamıyorsa yeterince çalışmıyordur değil mi ama? Benim çocuğum karışsa değiştirmezdim sanırım.
Bu filmle bir kez daha anladım ki Japonlar fazlasıyla duygusuzlar. Adam koca filmde zorla iki damla gözyaşı ya döktü ya dökmedi. Bu filmin bir de Türk versiyonunu çeksinler de siz o zaman görün kopacak yaygarayı. Karakterlerin de seyircinin de ağlamaktan gözleri şişer.
66. Cannes Film Festivali‘nde Jüri Ödülü‘nü kazanmış olan film için yine de insan daha iyi olabilirdi diye düşünmeden edemiyor. Derinine inilmesi gereken ve izleyiciyi daha da etkileyebilecek olan konuları havada bırakarak ve tekrarlara gidilerek filmin daha da başarılı olmasının önüne geçilmiş gibi. Filmin yönetmeni ve senaryo yazarı ise Hirokazu Koreeda.
Soshite chichi ni naru (Like Father Like Son | Benim Babam, Benim Oğlum) IMDb Puanı: 7.9 Benim Puanım: 7.5 / 23.05.2014
Konu çok ilginçmiş, merak ettim. Ben de olsam değiştirmezdim. Ama diğer çocuğumu da görmek istedim ara sıra.
Aile yapılarının farklı olması ilgimi çekmesine sebep oldu asıl. Her bir birey için ne kadar zor.
Gerçi pek beğenmemişsin ama ben yine de bir şans vereceğim sanırım.
Üff çok kötü bir şey ya içi gider insanın ne bileyim öteki benim ama bu altı yıldır benim. Nevrim döner karar veremem ben değiştirmek çok zor ama gerçek çocuğu topyekün bırakmak da zor, bilmiyorum.izleyeyim bu filmi ben o zaman gene gelirim 🙂
@Ponti Değiştirilmez gerçi ama adamın babası filmde şöyle bir şey diyor; "Göreceksin ki büyüdükçe kendi babasına benzeyecek". Bu laftan sonra kafa daha da karışıyor tabii.
Aa olur mu öyle şey, beğendim hatta 7.5 verdim daha ne olsun. Sadece daha iyi olabilirdi bana göre. :))
@birgaripSeyma İnsan iki arada kalıyor gerçekten, ama değiştirmemek gerek bence. Zor her türlü. 😀
Ben imkânı yok değiştirmezdim.
Tamam çocuk benim kanımı taşımıyor ama benim sevgimi taşıyo sonuçta
Tabiki kendi çocuğunu da görmek ister aileler de şeker değil ki bu karışmış diyesin
Bence büyütendir bence anne-baba
Şu da var kimsenin başına gelmesini istemem :))
Ben olsam imkânı yok değiştirmezdim kanımı taşıması ayrı sevgim apayrı sonuçta
Üstelik bu şeker değilki aa karıştırdık hadi değiştirelim diyebilesin
Benim için büyütendir anne-baba
Tabiki görüşürler ve kendi kanından olan çocuğunu görürler ama çok dikkat etmek lazım
Kimse yaşamasın tabi zor bi durum 🙂
Değişik bir konu ve de zor… bilemedim ki napar insan yaw ne zor bir durum ama değiştirmez herhalde ya… Ay aman Allah düşürmesin o duruma diyelim en iyisi:))
@Seyma Tanis Her türlü zor ama çocuk büyüyünce gerçek babasına benzeyecek gibi de bir durum var. Yine de değiştirmemek gerek tabii. 🙂
@bir hayal kur Bence de Allah düşmanımın başına vermesin. 🙂
Dediğiniz gibi tam Türk yapımı olacak bir konuya sahip. Bol acıtasyonlu. Dizisi reyting rekorları kırar. 🙂
İşin şakası bir yana. Yıllardır çocuğun bilerek yetiştirmişsin. Sonra biri çıkıyor, değil ya pardon, alın bu sizinki, diyor. Kabaca olaya bakarsak. Sen de kalkıp o çocuğa artık çocuğum değil diye yan gözle bakabilir misin.. diğer çocuğu hemen bağrına basabilir misin..
Tamam allak bullak olursun ama o alışmışlığı silemezsin.
Dediğiniz gibi, Allah kimseye yaşatmasın.
@Uyuşuk Hayalperest Dizi müthiş olur ama oyuncu kadrosu önemli. :DD Tamam ama büyüyünce çocuğun babasına benzeme durumu ne olacak? 🙂 Her açıdan zor…:
Enteresannnn, kesinlikle izleyeceğim bu filmi.
Film bana da kendimi hatırlattı. Seneler önce kardeşim kan grubunu öğrenmek için test yaptırıp annem ve babamdan farklı grupta çıkınca " sen kesin hastanede karıştın ben diyim" demiştim. Çok ciddiye alıp kendine gelememiş ağlamaklı annemi aramıştı 😀 Yaa bak aklıma geldi yine çok gülüyorum , demek sen de diyordun kardeşine aynı şeyi.
Pek tabi gerçek olması feci bir şey , düşünemiyorum