Kitapta ona adını da veren Aziz Bey Hadisesi dahil olmak üzere 6 öykü bulunuyor. Sırayla hepsini okumak yerine ara ara okumayı tercih ettim ben.
“Aziz Bey Hadisesi”nde beni öykünün içine çeken başka bir şey vardı sanki. Okuyup sevdiğim diğer kitapların bir sentezi, damıtılmış hayat ya da nostaljik bir dille anlatmak istersem eğer Kalamış’a gidip de bir tatlı huzur almak gibiydi. Biraz Kürk Mantolu Madonna’yı da anımsattı. Konusu itibariyle değil tabii Aziz Bey’in bana hissettirdikleri yüzünden.
Yan Gel Yat Üniversitesi blogunun yazarı Elif, kitap eleştirisinde “Aziz Bey’i sevemedim,” hatta “Nefret ettim,” demişti. Nefret etmek biraz ağır kaçar ama Aziz Bey’in yaptığı yanlışlar çok olsa da yine de herkes Aziz Bey’de o ya da bu şekilde, biraz olsun kendini bulacağını düşünüyorum. O da eninde sonunda babasına benziyor ama hangi oğul benzemiyor ki zaten. Maryam‘in peşinden, bu aşkın sonunu bile bile virane gibi koşmasının acıklı durumu bir yanda, Vuslat‘a çektirdikleri diğer bir yanda. Belki de öyküyü etkili kılan en önemli kahramanlardan biri de Vuslat’tı. Ancak Tunç, Vuslat’a gereken yeri ayırmamış, onu ikinci plâna atmış gibi. Halbuki okurken beni fazlasıyla etkilemiş bir karakterdi kendisi. Ama gelin görün ki Tunç’un kendisi de Vuslat’a ayırdığı yerin azlığından şikayetçi (7:34):
Diğer hikâyeler hakkında da bir iki söz söylemek isterim tabii.
“Kadın Hikâyeleri Yüzünden”i sevemedim nedense.
“Soğuk Geçen Bir Kış”: 13 sayfalık bu kısa öykü o kadar etkili ki kahramanı Semavi Bey ile birlikte soğuktan tir tir titrerken, neden ateşe bakamadığına önce şaşırıp, nedenini öğrendikten sonra üzüleceksiniz. Bitmemesini dilediğim, hiç olmadı biraz daha sürsün istediğim öykülerdendi.
“Kar Yolcusu” iki farklı karakter Eşber ve Fidan’ı sürpriz bir şekilde bir araya getiren, yine soğuğu içinizde hissedeceğiniz, sonu ise acı biten bir öykü.
“Mikail’in Kalbi Durdu” da beni fazla etkilemeyen öykülerden biri oldu. Bir kadın yüzünden perişan olan iki erkeği anlatıyor. Öykünün sonunda ne olacağı ise öykünün adından belli zaten.
“Kırmızı Azap”: “Yazarımızın kafasında kaderlerimizin bir an önce yazılmasını bekleyen, üç hikâye kişisiydik,” cümlesiyle başlayan oldukça farklı bir hikâyeydi. Tunç, karakterlerin yaratım sürecini ve hissettiklerini yazara dışarıdan bakan bir karakterin gözünden anlatmış. Sevdiklerim arasındaydı.
En önemli ayrıntıyı en sona sakladım. Buradan bana bu kitabı hediye ederek beni Ayfer Tunç ile buluşturan Damla‘ya (Keşke Gerçek Olsa) çok teşekkür ediyorum.
Ayfer Tunç okumayı tekrar denemek istiyorum.çünkü ben çok yanlış bir kitapla başladım Ayfer Tunç okumaya.öyle gözümde büyütmüştüm ki O'nu.
bir deliler evinin yalan yanlış anlatılan kısa tarihi kitabı ilk kitap olarak kesinlikle okunmamalı.
Ama iyi yazdığını biliyorum.tavsiyene kulak asacağım.öykü okumayı çok severim.
@4 Bir şans daha vermekte yarar var bence. Normalde ben öykü sevmem ama hepsi olmasa da fena değildi bazı öyküler. Bir de romanını okumak istiyorum. Dünya Ağrısı'nı aldım okuyacağım bir ara. 🙂
İsmim mi geçti orada ? 🙂
Güven'cim bu kitabı ben de henüz okumadım ama senin hiç Ayfer Tunç okumadığını öğrenince risk alıp hediye etmek istemiştim. Büyük hayal kırıklığı olmamasına çok sevindim ilk önce. Şu Aziz bey'i ben çok merak ettim azizim , Elif o kadar nefret ettim dedi ki sen de böyle yazmışsın falan , tez zamanda edinip okuyacağım kitabı.
Ben de şu an Kapak Kızı'nı okuyorum yine Ayfer Tunç'un , tam Ayfer Tunç kardeşliği olduk vallahi 🙂
Bende okuyacagim bunu ilk firsatta. Bu arada blogumda sifreli bir öykü var, bir ugra 😉
@Keşke Gerçek Olsa Tekrar teşekkür edeyim o zaman. Normalde öykü sevmem, ne yalan söyleyeyim baştan hayal kırıklığı olur diye düşünüyordum ama fena değildi kitaptakiler. Aziz Bey ile ilgili ne düşüneceksin çok merak ediyorum. :D:D Dünya Ağrısı'na başlasam mı diye düşünüyorum ben de. Kitap Kardeşliği var ya biz de onun gibi ayrı bir Ayfer Tunç kardeşliği mi yapsak ne yapsak? asjhkhjksak :)))
@ahukader Hemen bakıyorum, ama mim yapmıyorum ben. :))
Aziz Bey konusunda hala aynı fikirdeyim. Garezim kitaba değil kesinlikle adamın kendine. Hala hırsım geçmiş değil. Niye böyle oldu bilmiyorum. Aklıma geldikçe sinir oluyorum. Damla ne düşünecek ben de merak ettim şimdi. 😀
@rmmbr Kendi yaşamından birine benzetmiş olabilirsin büyük ihtimal. Oldukça farklı bir karakterdi. Bence o da sevmeyecek. 😀
kabuk adam ,yeşil peri gecesi ,kapak kızı kesinlikle oku derm çok çok güzeldir bence ayfer tunç
@Hayatım Kitap Tamam okuyacağım mutlaka, teşekkürler öneriler için. Zaten kalemini sevdim bırakmam artık kendisini. 🙂