Defalarca önünden geçtiğim ancak nedense bir türlü girip de gezmediğim saklı cennet içinde bir bitki müzesi: Atatürk Arboretumu…
Atatürk Arboretumu‘na gitmeden önce bu kadar güzel bir yerle karşılaşacağımı beklemiyordum açıkçası. Her mevsimde farklı bir güzelliği ortaya çıkıyordur kesin. Eve oldukça yakın olmasına rağmen, ha bugün ha yarın derken bir türlü gitme fırsatım olmuyordu. Fırsatım olmuyordu lafı saçma oldu biraz, üşendim gitmedim diyeyim adam gibi.
Atatürk Arboretumu tabeladan da anlaşılacağı üzere
1949 yılında kurulmuş ve
296 hektarlık bir alana yayılmış.
Belgrad Ormanı‘nın da güneydoğusunda yer alıyor.
Atatürk Arboretumu‘nda piknik yapmak kesinlikle yasak. Piknik yapmak istiyorsanız Belgrad Ormanı’na gidin, bırakın da burası düzgün, temiz kalsın. Biz gittiğimizde içeride çok az ziyaretçi vardı diyebilirim. Bu da sevindirici bir durum. Çünkü herkesin akın edip bu güzelim yeri de berbat etme ihtimali oldukça yüksek. Çoğu kişinin de böyle bir cennetten henüz haberi yok sanırım.
Arboretum Nedir?
Arboretumlar bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijini ve yaşları belli, her biri doğru ve dikkatli bir şekilde bir araya getirilmiş olan çoğunluğu ağaç ve diğer odunsu bitki taksonlarının uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçalarıdır. Başka bir açıdan bakıldığında arboretumlar eğitim ve bilimsel yanları ağır basan bilgi, emek ve sabırla meydana getirilmiş birer canlı bitki müzeleridir. Kaynak.
Babam biraz bakımsız buldu ama bana göre fena değildi. “Buralar yurt dışında olsa vuhuuu, adamlar neler neler yapar…” durumu her yer için geçerli tabii.
Arboretum, çeşitli bitkilerin sınıflandığı 17 parsele ayrılmış ve bu sayede harita dışına çıkmadığınız sürece kaybolma ihtimaliniz oldukça düşük. Broşürde yer alan örnek gezi seçeneklerinden birini seçebilir ya da kendinize göre bir tur belirleyebilirsiniz.
Hayatında ilk kez arboretum gören masum köylü (yukarıda).
Kendi fotoğrafımı çekerken babam da beni çekmeyi ihmal etmemiş.
Arboreturumda bir de gözetleme kulesi vardı. Bir hevesle koşa koşa yanına gittik ama ne görelim: “Kuleye çıkmak tehlike ve yasaktır!” Süs diye mi koydunuz o zaman onu oraya?
Biz bir ara rotayı şaşırıp, gölün kıyısındaki hafif eğimli ve normalde yol olmayan yoldan yürümek zorunda kaldık. Babam hızla yürüyüp geçti ama ben suya düşmemek için epey çaba sarf ettim doğrusu.
Gölün aslında ördekleri de var ama onları çekmeyi başaramamışım.
Arboretumun amaçlarından biri ve belki de en önemlisi
bitkilerin tanıtılması ve
doğa bilincinin gelişmesine katkı sağlanması. Bu nedenle bitkilerin genelinin önünde
bilgilendirici yazılar yer alıyordu. Çoğunun sağlam kalmasına şaşırmadım değil.
Atatürk Arboretumu‘ndaki oksijen oranı oldukça fazlaymış. Hâl böyle olunca oksijenin fazlası kafa yapıyor doğal olarak. Dil çıkarmak, atlayıp zıplamak, yerlerde yuvarlanmak vb. hareketler serbest.
Yarın yokmuş gibi yaşa.
The autumn leaves of red and gold…
Spontane gelişen “haberim yokmuş gibi çek panpa” fotoğraflarından biri daha.
Sonunda dayanamayıp yere bile yattım.
Renklerin güzelliğine ve uyumuna bakar mısınız?
Son olarak bir ağaca yaslanmış pozum da olmasın mı?
Otobüsle gelecekseniz Sarıyer-Bahçeköy, Taksim-Bahçeköy ve 4.Levent Metro-Bahçeköy hatlarını kullanabilirsiniz.
Atatürk Arboretumu Nerede?
Istanbul'da olmak vardi diye hayiflandim bir kez daha. Hele de sonbahar renkleriyle ayri bir güzel olmus
Ne güzel yer orası öyle.. İnsan sırf rahatlamak için gider. 🙂 Ki rahatlattığı çok açık. 🙂 🙂
Ay çok güzel! Arboretum da yazı da fotoğraflar da! Bu kimsenin aklına gelmeyen küçük, saklı müzeleri gezip yazman çok hoşuma gidiyor, heyecanla okuyup defterime not alıyorum. İstanbul seyahatlerim de hep iki ayak-bir pabuç geçiyor ama bir gün rahat rahat gezeceğim umarım.
Uzun zamandır gitme planları yapıyoruz ama gitmiyoruz. Bu hafta kesin gidelim diyoruz. sahi bu yıl gidemiyiz 🙂
offf nasıl bir yermiş İstanbula gelince mutlaka gideceğim hele böyle yanan sonbahar renklerine hiç dayanamam teşekkürler
@Nesrin Her mevsim gidilir buraya. İstanbul gibi bir metropolde olması da ayrı bir güzellik tabii.
@Uyuşuk Hayalperest Sürekli gitsem yine sıkılmam gerçekten. Beni fazla rahatlatmış değil mi? 😀
@fermina daza Ben de çok beğendim! 🙂 Çok teşekkürler. ;))) Ben de aslında son zamanlarda hız verdim, size de öyle bir tabiri caizse "gaz" lazım belki de. 😀
@acemi blogger Gidin gidin, plân yapmadan bir anda çıkın gidin. Gerçekten çok güzel bir yer. :)))
@mine Böyle bir beklemiyordum, mutlaka gidin. 😉 Renkler şahane, arboretum daha da şahane.
hahahahhaaha yere yattığın foto romantik türk erkek müzisyen kliplerini hatırlattı 😀 LOL
@Ye Jades O zaman albüm çalışmalarına başlamanın vakti gelmiş. ahjsahfhgaskfhsakjhfk 😀
aaa ayni ragga oktay gibi 😀
Bu fotoğrafları önceden de görüp bayılmıştım! Hepsi çok keyifli:)
Kendini çektiğin fotoğraflar da çok eğlenceli görünüyor:))
İlkbahar veya sonbahara denk getirmeyelim bari ziyareti, belli olmaz kapıda kalırız bir de:))
@Semi M.Eller Çok teşekkürler. 😉 Ortamın güzelliği olmasa… :))) Ahahahaha ilkbahar ve sonbaharda bir tek ben gezebiliyorum, özel olarak kapattım bu iki mevsimi. :DD