Ana sayfa Uncategorized Bir Gün Havaalanında Kal | #22

Bir Gün Havaalanında Kal | #22

1008
6
Prag Havaalanı
Bir yerden bir yere seyahat ederken havalimanında sabahlamak nasıl bir duygu hep merak etmişimdir? Gerçekten o rahatsız koltuklarda uyunabilir mi, yemek sorunu nasıl hallolur, havaalanı atmosferi nasıl olur gibi sorular hep kafamdaydı ve bu tecrübe ölmeden önce yapmak istediklerim arasındaydı. Prag ve Venedik Havaalanlarında kalarak bu deneyimi yaşadım. Size tavsiye eder miyim? Koca bir hayır. Ama bu farklı deneyimi yaşamadan da göğe yükselmeyin derim.
Öncelikle Atatürk Havalimanı‘nın Avrupa’daki tüm havalimanlarına on hatta yüz bastığını söylemek isterim. Avrupa’daki havalimanlarının çoğu akşam olunca kapılarını kapatıyorlar. Böyle bir saçmalık var mı? Var. Adamlar pazarlamayı iyi biliyor ne yapalım. Milano‘da Duty Free’ler akşam 10’da kapalıydı. Ondan sonra krizdir şudur budur ağlıyorlar. Gel Atatürk Havalimanı’na 7-24 bıngıl bıngıl. Ben aslında iki kere havaalanında kaldım. Birincisi Prag Havalimanı‘nda ikincisi de Venedik Havalimanı’nda.
                     
Gelelim Prag macerama… Prag’ı bir güzel gezdim yoruldum. Planımı ona göre yapmışım, Prag’tan sonra Venedik‘e gideceğim, sabahki uçağa yetişemem diye havaalanında kalırım dedim. Atatürk Havalimanı’nda insanlar kalıyorlar, yatıyorlar ne olcak ben de orada uyurum diye düşündüm. Gittim akşam başladım kitap okumaya. Gelen bana bakıyor giden bana bakıyor güvenliklerin. Kendimden şüphe etmeye başladım. Aradan biraz zaman geçti görevli kızın biri geldi yanıma. “Nereye uçucaksınız?” dedi. Dedim Venedik. Biletime baktı. Ama bu yarının uçuşu dedi. Dedim burada kalacağım bir sorun mu var. “Yok ama burada oturamazsın git ilerde otur” dedi. Hayda! Tamam dedim gittim. Ama havalimanı çok küçük sandalye yok. Güvenlikler saniyede bir dibinizden geçiyor ve siz gözünüzü kapatmaya çalışıyorsunuz bir düşünün. Dışarı çıktım hava aldım. Hava soğumuş. Bir oraya bir buraya dön dolaş dur zaman geçmiyor. Kitap bitti baştan başladım. Laptop olsa film seyrederdim o da yok. Dışarı çıktığım bir anda gene o kızı gördüm. Acıyan gözlerle bana baktı ve “Hala burada mısın, istersen git bir şehri dolaş” dedi. Bu arada saat 01.00. Dedim yok kalsın ben gezdim zaten. Koltukları saydım, karoları saydım. Saydım da saydım. Çekceyi sökecektim biraz daha kalsam. Havalimanını dolaşırken geniş bir yer buldum. Oraya biraz kıvrıldım ama adamlar özellikle bankları rahatsız yapmışlar ki millet yatamasın. Sabaha karşı biraz uyudum ama ona da uyumak denemez. Çünkü yolcular cır cır başımın etini yediler. Sabah oldu Venedik‘e uçtum. Uyuyayım dedim ama hemen indik zaten. O yorgunlukla Venedik’i gezdim.

Akşam olunca Venedik Havaalanı’na gittim. Burası Prag’takinden de beterdi. Şöyle bir yer düşünün: Havalimanında evinizdekinden daha az oturacak yer var. Dik oturur vaziyette bir gece geçirdim. Sıfır uyku tabii tahmin edebileceğiniz gibi. Gözümü kapattığımda tadilat sesleri geliyordu. Kesin içeride birileri şunları uyutmayalım diye sözleşmişler. İşin kötüsü lensimi çıkarttım uzağı da göremiyorum. Telefon hattım Prag’ta ve Venedik’te çalışmadı, o da ayrı bir dertti. Tam bir rezaletti kısacası. Bizde mi sorun, onlarda mı çözemedim gitti. Gelsinler de bizden örnek alsınlar. Biraz medeniyet be kardeşim!
Prag Havaalanı
Prag Havaalanı Yer Döşemesi

6 YORUMLAR

  1. Bende Antalya havaalanında bir gece geçirmeyi planlıyorum , yetişememekten çekindiğim bir durumdan dolayı çok erken gitmeyi planlıyorum yani bir gecemi yaklaşık 8-10 saat orada geçirme ihtimalim var. Umarım sizin bu yurt dışı havaalanı deneyimleriniz gibi olmaz 🙂

ofis mobilyaları için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Please enter your comment!
Please enter your name here